e ama sen dememişsin ki evde kediler var köpekler var, çok çok anormal değil yani o zaman, gene fazla da, iki kişiden daha fazla nüfus var aslında evde.
teyzemin kedisi bütün gün dışarda, gece uyumaya geliyor malak :D o yüzden teyzem koltuklara eski çarşafları geçiriyor -lastikli- senin yaptığın gibi. ama onlardan da bir kaç tane var elinde, biriktirip öyle atıyor.
kıyafetleriniz bir giymede kirlenmez genelde -yani yağmura çamura ya da ne bileyim, pikniğe felan denk gelmediği sürece- o yüzden günlük giyim olarak bir kaç parça fazladan kıyafet alabilirsin. terlesen bile, kıyafeti çıkar, dolabın dışına as, balkona as vs., hemen ertesi gün giyme, bir gün sonra giy, koku falan olmaz üzerinde -ki zaten yok koltuk altı roll ondu, deodoranttı, parfümdü derken, kıyafetlerde çok koku olmuyor. ev içinde giydiklerinizi de iki günde bir çıkarıp giymeyin bence, her gün iki dakka hızlıca duş al terini akıtmak için, zaten o kadar eşya yıkamana gerek kalmaz.
saç boyalı havlu için de, bir tane kendine koyu renk saç havlusu ve bornoz al, sürekli onları kullan havlu olarak. annemin de -boyattığım dönemde benim de- saç boyamız akardı, ikimizin de saçlarımız için birer havlusu vardı, saçını temiz havluya sarıyorsun sonuçta, boyası aksa bile bir kaç kere kullanırsın en kötü. koyu renk alırsan boyası da görünmez -biz mesela açık renk de kullanıyorduk ama zaten sadece saç için kullanılıyordu- bir de on günde bir havlular ya da çarşaf aşırı sık bence, hadi vücut havlusu olabilir, el havlusu da sık yıkanmalı, ama saç havlusunu hele de çamaşır suyuna batırmaya hiç gerek yok ki çamaşır suyu çok çok zararlı bir şey, bence saç havlsuuna takılma o kadar. aklıma gelenler bunlar valla. hatta gaza geldim çamaşır attım :D
0